GİRİŞİMCİLİK
12 Aralık 2015 Cumartesi
girişimcilik
Girişimci Kimdir?
En genel ifade ile girişimci, kar amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlanabilir. Girişimci, mal ve hizmet üretimi yapabilmek için, üretim öğelerini en iyi koşullar altında bir araya getiren kişidir. Riski üzerine alarak, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, üretim öğelerinin alımını yapar, bunların bir araya getirilmesi imkanını sağlar. Kar amacı güder, ancak tek amaç para kazanmak değildir. Ekonomik bir değer ortaya koymaksızın, çeşitli yollardan, başkaları tarafından ortaya konulan ortak değerleri kendi tarafına aktarmanın adı girişimcilik değildir. Ayrıca girişimci, yönetici demek değildir. Girişimcilik için en temel 3 faktör; yetenek, cesaret ve bilgidir. Daha geniş kapsamda girişimcide olması gereken özelliklere bakacak olursak;
- Kendine güven duymalıdır, aynı zamanda güvenilen biri olmalıdır.
- Geri adım atabilmeli ve yeniden başlayabilmelidir.
- Sonuçları değerlendirebilmelidir. Mesleki riskleri üstlenebilmelidir.
- Yaratıcı olmalıdır.
- Cesaretli olmalıdır.
- Bireysel ve aynı zamanda da toplumsal olmalıdır.
- İyimser ve fikir sahibi olmalıdır.
- Sürükleyici ve güdüleyici olmalıdır.
- Başarı için yönlenmiş olmalıdır.
- Fırsatlardan yararlanabilmelidir.
- Yeniliklere açık olmalıdır.
- İşini seven biri olmalıdır.
Genel bir çerçevede bakıldığında, KOBİ sahipleri bu özelliklerin bazılarına sahip. Araştırmalar sonucu elde edilen bilgiler çerçevesinde, KOBİ sahiplerinin bu özelliklerini şöyle sıralamak mümkün:
- Kuvvetli bir girişim hissine sahiptirler.
- Bağımsız çalışmayı arzu ederler.
- Mali fırsatlardan yararlanmak isterler.
- Toplumsal amaçlar doğrultusunda yatırım yaparlar.
- Aile fertlerine istihdam sağlama amacı güderler.
- Kendi yetenekleri doğrultusunda mücadele vermek isterler.
- Çabuk ve somut sonuçlar beklemektedirler.
Yukarıda sıralanan maddelerden de rahatça anlaşılabileceği gibi, KOBİ sahiplerin girişimcilikle ilgili özellikleri taşıdığı söylenebilir. Ancak yeniliklere açık olmada eksik oldukları açıkça ortada. Ayrıca, KOBİ sahiplerinin önemli özelliklerinden olan, bağımsız çalışmayı arzu etmeleri ve kendi yetenekleri doğrultusunda mücadele erme istekleri, KOBİ’lerdeki tek kişi yönetiminin temelini oluşturan özelliktir.
Daha öncede söylendiği gibi her girişimci bir yönetici değildir. Girişimcilerin yöneticilik kabiliyetine sahip olma ihtimali yok’ demek yanlış olacaktır ama yine de bunun geçerli olduğu örnek sayısı çok azdır.
GİRİŞİMCİNİN KORKULARI RİSKLERİ VE ÖNERİLER
Nakit akışındaki aksamalar
Piyasa şartları, alacakların tahsilatından dolayı yaşanan zorluklar, işletme giderleri, devlete olan ödemeler, üçüncü şahıs ve firmalara olan borçlar maalesef girişimciyi etkileyen ve sıkıntıya sebep olan unsurlardır. Nakit akışı ve mali planlama ile ileriyi görmek, önlem alarak hazırlıklı olmak lazımdır.
Stres
Bazı girişimciler strese dayanıklı olup stresli bir ortamda iş çıkarabilir ve mutlu olabilir. Bazları ise stresli ortamlara hiç alışkın değillerdir. Yoğun iş temposu ve bilgi bombardımanı, hızla gelişen teknoloji ve değişimleri takip telaşı, bitmeyen rekabet ve düzelmeyen ekonomi, başarılı olma hırsı, zaman yetersizliği, yetişmeyen işler, trafik, gelecek belirsizliği ve bir sürü sebep... strese sebebiyet veriyor. Çok fazla sorumluluk, fiziksel görüntü konusunda endişe, yetersiz kişisel enerji, mesleki ilerlemeyle ilgili endişe, iş tatminsizliği, dinlenmeye ve eğlenceye zaman ayıramamak, yalnızlık duygusu, reddedilme korkusu, başarısız olma korkusu....yaşanan stresten kaynaklanıyor.
Yalnızlık
Girişimci karşılaştığı her durumda, aldığı her kararda ve sonuçlarından sorumlu ve yalnızdır. Güven duyabileceği birilerinin yanında olmasını sağlamalıdır.
Yeterli zamanın olmaması
Hiçbir şeye zaman yetmeyecektir. Yoğunluk, artan tempo, zamana karşı yarış her zaman olacaktır. Gününün her anı ve gecesinde işini düşünecektir.
Güvensizlik
Yaşadığı ve özellikle de insana bağlı güvensizlik ortamları ile karşı karşıya kalabilir. Bu arada iş hayatı ve yaşam güvene dayalıdır. Tecrübelerle de bu aşılabilir belli bir oranda ve belli bir zaman sonra...
Çalışamazsa para kazanamayacak olması
Her şey kendine bağlıdır. Özellikle küçük ölçekli işletmelerde ve de yeni kurulan küçük organizasyonlarda girişimci bizzat her şeyi düşünür ve her şeyi kendisi yapar. Ne kadar çalışır ne kadar konsantre olursa para kazanmak işletmesinin varlığını devam ettirmek kendisine bağlı bir şey olmaktadır. Bunun bazen dezavantajlarını da yaşamaktadır.
İşin çok çabuk büyümesi
İşin hızlı şekilde birden büyümesi işi batış noktasına sürükleyebilir. Yavaş ama emin adımlarla yükseliş daha makul olacaktır. Kontrol edilemez bir hal almasına izin verilmemelidir.
Müşterileri haberdar edememe
Zaman o kadar kısıtlı olmaktadır ki gelişmelerden yeni ürün ve hizmetlerden müşterileri haberdar edememe sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Müşterileri sürekli bilgilendirici bir mailing sistemi, bülten, haber, doğum günü kutlamaları gibi bilgilerin tutulması ve sürekli güncellenmesi gerekmektedir. Müşteri memnuniyeti her zaman sağlanmalı ve sürekli kılınmalıdır.
Aile huzurunun bozulması
Girişimci için her zaman iş daha ön planda olmaktadır. Bir yaşam tercihidir aslında bu. Özellikle kendi işini yapan ve hırs edinen girişimciler işten başka bir şey düşünmek istemezler. Sıkıntılı dönemlerde aile desteği yoksa girişimci zor atlatır bu dönemleri.
Hayır diyememek
Müşterilere, çalışan personele karşı sorumluluklarını yerine getirmeli ve bu durumda maalesef hayır diyememe gibi zor bir durumla karşı karşıya kalmaktadır. Soğukkanlı prensipli ama aynı zamanda adil ve doğru davranmalıdır. Hem kendini hem şirketinin hem personelinin menfaatlerini ön planda tutmalıdır.
Satıcı/Tedarikçilerle uğraşma
Girişimci her zaman mal ve hizmet aldığı satıcılarla ve tedarikçilerle uğraşmak durumunda kalacaktır ve bu stres kaynağı olacaktır. Yetki devri ile biraz bu tür konulardan uzaklaşmalıdır önemli kararlarda kendisi olmalıdır mutlaka.
İş Kuracak Girişimcilere Yapılan Destekler
İş Kuracak Girişimcilere Yapılan Destekler
Girişimcilik, ekonomi gündemimizde giderek artan artan bir şekilde yer almaya başlamıştır. Girişimciliğin öneminin idrak edilmesi geç olsa da ülkemizde sevindirici bir gelişmedir. Girişimciliğin artması gerek işsizliğin azaltılmasına gerekse de refah seviyesinin artmasına katkısı büyüktür. Bu nedenle girişimciliğin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması ülkemiz ekonomisi açısından hayati önem taşımaktadır.
Girişimcilik, ekonomi gündemimizde giderek artan artan bir şekilde yer almaya başlamıştır. Girişimciliğin öneminin idrak edilmesi geç olsa da ülkemizde sevindirici bir gelişmedir. Girişimciliğin artması gerek işsizliğin azaltılmasına gerekse de refah seviyesinin artmasına katkısı büyüktür. Bu nedenle girişimciliğin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması ülkemiz ekonomisi açısından hayati önem taşımaktadır.
Ülkemizde KOSGEB, TÜBİTAK, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı gibi kurumlar hem girişimcilik faaliyetlerinin arttırılmasını hemde
girişimlerin kırılgan geçen ilk yıllarında ayakta kalabilmesini teminen çeşitli destekler vermektedir.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, üst limiti 100 Bin TL
olan Teknogirişim Sermayesi Desteği ile üniversite eğitimi almış kişilerin
teknoji ve yenilik odaklı iş fikirlerine 12 ay süreyle hibe destek vermektedir.
Programa yılda bir kez 01 Ekim - 01 Kasım tarihleri arasında başvuru
yapılabilmektedir. Program kapsamında detaylı bilgi almak için
https://biltek.sanayi.gov.tr/Sayfalar/tgsdDetay.aspx adresini ziyaret
edebilirsiniz.
TÜBİTAK, 1512 - Girişimcilik Aşamalı Destek Programı ile
üniversite eğitimi almış kişilerin teknoji ve yenilik odaklı iş fikirlerini
desteklemektedir. Destek programı kapsamında 4 aşama bulunmakta olup; 1.
aşama iş fikrinin iş planına
dönüştürülmesi, 2. aşama şirketleşme ve
teknolojik doğrulama (150.000 TL; hibe), 3. aşama TÜBİTAK 1507 Destek Programı (Maks. 550.000
TL’lik bütçe ; % 75 hibe), 4. aşama
Ticarileştirme Proje pazarları, girişim sermayesi şirketlerine erişim
sağlanması şeklindedir. Detaylı bilgi için
http://tubitak.gov.tr/tr/destekler/girisimcilik/ulusal-destek-programlari/icerik-1512-teknogirisim-sermaye-destegi-programi
adresini ziyaret edebilirsiniz.
KOSGEB Girişimcilik Destek Programı ile girişimci adaylarını
desteklemektedir. Girişimci adaylarında üniversite mezunu olma şartı
aranmamaktadır. Girişimci adaylarının KOSGEB’in
desteklediği sektörlerde (İmalat, ticaret, hizmet, bilişim) faaliyet
göstermesi gerekmektedir. Program kapsamında 30 Bin TL hibe, 70 Bin TL’de geri
ödemeli faizsiz destek verilmektedir. Destek ödemeleri diğer kurumların aksine
belirli bir oranda yapılmaktadır. Örneğin 20 Bin TL'lik (KDV Hariç) bir makine
teçhizat alan ve ödemesini tedarikçiye yapan girişimci 1. bölgede 12 Bin TL
destek alabilecektir. 70 saat süreli Uygulamalı Girişimcilik Eğitimine
katılarak sertifika alan girişimciler işlerini kurar ve KOSGEB veri tabanına
kayıt olur. Sonrasında girişimciler iş planlarını KOSGEB Müdürlüklerine
sunarlar. Girişimciler Müdürlük bünyesinde oluşturulan destek değerlendirme
kurulunda iş planlarını anlatır. Kurul iş planını yapılabilirlik, insan kaynağı
kapasitesi, sermaye, sektörel ihtiyaçlar gibi kriterleri baz alarak
değerlendirir. İş planı uygun bulunan girişimcilerden taahhütname alınır ve
destek süreci başlamış olur.
Türkiye Girişimcilik Vakfı
Türkiye Girişimcilik Vakfı
Nisan 2014'te Türkiye'nin önde gelen girişimcileri, iş
insanları ve fikir önderleri tarafından kurulan Girişimcilik Vakfı, nüfusunun
yarıdan fazlası genç olan ülkemizde girişimcilik kültürünün gelişmesi için
gençler ile çalışıyor.
Girişimcilik, Türk kültürünün ve dolayısıyla eğitim
sisteminin bir parçası değil. Bugünkü girişimcilere baktığımızda, çoğunun bir
şekilde dünya ile bağlantısını kurmuş kişiler olduğunu görüyoruz. İlham veren
rol modelleri görmek ve risk almak, girişimcilik için en önemli unsurların
başında geliyor.
Bununla birlikte, Türkiye’deki mevcut yapı halihazırda
girişimci olmaya karar vermiş kişilere yönelik hızlandırma programlarından ve
sonrasındaki desteklerden oluşuyor. Girişimcilik kültürünü geliştirmek için
altyapı oluşturmanız, buna temelden başlamanız gerekir. Burada en doğru
başlangıç noktası da üniversiteler.
Üniversiteler, girişimcilik için doğru inkübasyon alanlarını
oluşturuyor. Çünkü gençler, bu yaş aralıklarında ve üniversite ortamında risk
almaya, farklı ve yeni şeyler öğrenmeye, en önemlisi de ilham almaya çok daha
açıklar.
Tüm bu nedenlerden yola çıkan ve sadece Türkiye’de değil
dünyada da bir ilk olan Girişimcilik Vakfı, Fellow Programı ile gençleri geniş
bir ağın parçası yaparak, onlara ilham veren girişimciler ile tanışıp
deneyimlerinden faydalanma imkanı sunma hedefiyle kurulmuş bir vakıftır.
Girişimcilik Vakfı Fellow Programı’na 6 aşamalı bilimsel bir seçim süreci ile
seçilen gençler, her 2 ayda bir “FellowUP” ilham buluşmalarına, network
etkinlilerine, staj ve deneyim etkinliklerine katılacaktır.
Girişimcilik Vakfı’nın yaratmak istediği kültürün en temel
öğelerinden biri de "giveback" ("karşılığını verme") bakış
açısını gençlerin hayatına yerleştirmek. Girişimci, toplumdan aldığı destek ile
kazandığı başarıyı yine toplumla paylaşırsa, ancak o zaman başarıyı
ölçeklendirme ve çoğaltma şansı olur. Fellow Programı kapsamında,
"giveback" öğesi yine rol modeller ve yapılan projeler üzerinden
destekleniyor. Girişimcilik Vakfı, hem Fellow Programı katılımcısı gençler
arasında hem de girişimcilik ekosisteminde “Giveback” kavramını yaygınlaştırmak
ve farkındalığı arttırmak için her yıl alanında öncü bir konuşmacının ilham
vereceği bir “Giveback Gala” düzenliyor olacak.
Türkiye İstatistik Kurumu / Girişimcilik Haber Bülteni
Girişimcilik, 2013
Toplam istihdam içinde 2013 yılında işveren olarak çalışanların payı %4,6 oldu
Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre Türkiye genelinde işveren olarak çalışanlar içinde kadınların oranı bir önceki yıla göre 0,5 puan artış ile %8, erkeklerin oranı ise 0,5 puan azalış göstererek %92 oldu.
Cinsiyete göre işveren olarak çalışanların dağılımı, 2012 - 2013
Yaş gruplarına göre işveren olarak çalışanların sektörel dağılımı incelendiğinde, tarım sektöründe en yüksek pay %15 ile 40-44 yaş grubunda, tarım dışı sektörlerde ise %19,3 ile 35-39 yaş grubunda gerçekleşti.
Eğitim durumuna göre, tarım sektöründe işveren olarak çalışanların %60,9’unu ilkokul, %11,7’sini ilköğretim, ortaokul ve dengi meslek okul mezunları oluştururken, tarım dışı sektörde ise ilkokul mezunlarının oranı %31,9, ilköğretim, ortaokul ve dengi meslek okul mezunlarının oranı %16 olarak gerçekleşti. Ayrıca tarım dışı sektörde istihdam edilenlerin %15,2’sini genel lise, %24,4’ünü ise yüksekokul veya fakülte mezunları oluşturdu. Önceki yıl ile karşılaştırıldığında tarım sektöründe ilkokul mezunlarının payı 0,7 puan artarken, tarım dışı sektörde ilkokul mezunlarının payı 3 puan azaldı.
İşveren girişimlerin 2013 yılında doğum oranı %14,8 oldu
İş kayıtlarındaki işveren girişimlerden 2013 yılında doğanların %73’ü ferdi mülkiyet iken, %17,2’si limited şirketlerden oluştu. Sektör ayrıntısında en yüksek doğum oranı 2013 yılında %31,5 ile “Toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı” sektöründe gerçekleşti.
İşveren girişimlerin 2011 yılında ölüm oranı %7,1 oldu
İş kayıtlarındaki işveren girişimlerden 2011 yılında ölenlerin %49,8’i ferdi mülkiyet, %35,6’sı limited şirketlerdi. En yüksek ölüm oranı 2011 yılında “Toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı” sektöründe %31,6 ile gerçekleşti.
İşveren girişimlerden 2012 yılında yeni doğanların %79,4’ü 2013 yılında hayatta kaldı
İş kayıtlarına göre 2012 yılında yeni doğan ve 2013 yılında hayatta kalan işveren girişimlerin %86,4’ü ferdi mülkiyet iken, %8,9’u limited şirketti.
İş kayıtlarında 2013 yılında yeni doğan işveren girişimlerin istihdam yaratma oranı %8 oldu
İşveren girişimlerden 2013 yılında yeni doğanların istihdamının %47,3’ü ferdi mülkiyetlerde, %22,1’i limited şirketlerde yaratıldı.
İş kayıtlarında 2011 yılında ölen işveren girişimlerin istihdam kaybındaki oranı %5,3 oldu
İş kayıtlarında 2011 yılında ölen işveren girişimlerin istihdam kaybının %54’ü ferdi mülkiyetlerden, %16,9’u limited şirketlerden kaynaklandı.
İş kayıtlarında 2012 yılında yeni doğan ve 2013 yılında hayatta kalan işveren girişimlerin, 2012 yılındaki işveren girişimlerin oluşturduğu istihdama oranı %77 olarak gerçekleşti
İş kayıtlarında 2012 yılında yeni doğan ve 2013 yılında hayatta kalan işveren girişimlerin istihdamının %67,2’sini ferdi mülkiyetler, %16,4’ünü limited şirketler oluşturdu.
İş kayıtlarında 2013 yılında yer alan işveren girişimlerin %56’sı 2006-2013 yılları arasında kuruldu
İş kayıtlarında 2001-2005 yılları arasında kurulan işveren girişimlerin oranı ise %20,2 oldu.
Faal girişim sayısı 2012 yılında 2 milyon 646 bin 117 oldu
Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistiklerine göre “Finans ve sigorta faaliyetleri” ile “Programcılık ve yayıncılık faaliyetleri” hariç sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren toplam girişim sayısının %97’sini, istihdamın %45,3’ünü ve faktör maliyetiyle katma değerin %20,2’sini 1-19 kişi çalışan girişimler oluşturdu.
Büyüklük grubu artarken girişim sayısının düştüğü, çalışan sayısı ve faktör maliyeti ile katma değerin arttığı gözlendi. Çalışan sayısı 250 ve daha fazla kişi olan girişimler, sayı bakımından %0,2 paya sahip olmasına rağmen, %24,2’lik istihdam payına ve %46,1’lik faktör maliyetiyle katma değer payına sahipti.
Girişimler 2012 yılında en fazla toptan ve perakende ticaret sektöründe faaliyet gösterdi
Girişimlerin Ekonomik Faaliyetlerin İstatistikî Sınıflaması (NACE Rev.2)’na (“Finans ve sigorta faaliyetleri” ile “Programcılık ve yayıncılık faaliyetleri” hariç) ve büyüklük gruplarının kendi içindeki paylarına göre; girişimlerin en fazla faaliyet gösterdiği sektörler sırasıyla %40,3 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı, %15,9 ile ulaştırma ve depolama, %12,7 ile imalat sanayi sektörleri oldu.
Bununla birlikte imalat sanayi %27,3 ile istihdam ve %33,6 ile katma değer yaratılmasında ilk sırada yer aldı.
Büyüklük grubuna göre 1-19 kişi çalışanı olan girişimlerin %41’i toptan ve perakende ticaret sektöründe faaliyet gösterdi. Bu büyüklük grubunda bulunan girişimlerin toptan ve perakende ticaret sektöründeki istihdam payı %37,8, faktör maliyetiyle katma değer payı %36,4 oldu.
İmalat sanayi sektörü ise 250 ve daha fazla kişi çalışan girişim sayısına göre %38, istihdama göre %34,9 ve katma değere göre %39,7 ile en yüksek paya sahipti. 1-19 büyüklük grubu dışındaki bütün gruplarda imalat sanayi daha büyük paylara sahipti.
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=18646
Lider ve Girişimci Kimdir? / Sinan ERGİN
SİNAN ERGİN
Profesyonel kariyerine 1990 yılında Xerox'ta başlayan Ergin, 13 yıllık Xerox bünyesindeki çalışmaları sırasında, Ankara Bölge Müdürü, İstanbul Direk Satış Müdürü, Türkiye Pazarlama ve Satış Direktörlüğünü ve Yönetim Kurulu üyeliği görevini yürütürken özellikle 2001 yılındaki ekonomik krizde göstermiş olduğu liderlik ve yönetim metodu , geliştirdiği satış ve pazarlama projeleri ile gelişen pazarlara örnek olmuş ve EMEA tarafından başarı ödülüne layık görülmüştür, Türkiye ve Türkî Cumhuriyetleri ve Gelişen Pazarlar Operasyon Direktörü, Türkiye ve Türkî Cumhuriyetler Satış ve Pazarlama Direktörlüğü görevlerini yürütürken, aralarında Orta Avrupa Ülkeleri, İsrail ve Türki Cumhuriyetlerinde bulunduğu 11 ülkeden sorumlu olmuştur. 2003–2006 yılları arasında Canon Türkiye Genel Müdürlüğü görevi yaptıktan sonra, 2006 yılında Eğitim, Organizasyon ve Danışmanlık konularında faaliyet gösteren Asemble firmasını kurmuştur.
Kurmuş olduğu 'Pazarlama ve Satış Okulum' Türkiye'de ve Dünya'da bir ilktir. Bu eğitim projesi sayesinde yılda 10.000 üzerinde pazarlama ve satış uzmanı yetiştirerek Türkiye'nin önde gelen firmalarında istihdam etmektedir.
Türkiye'nin lider kuruluşlarına verdiği danışmanlık ve eğitimler ile birlikte yüzlerce konferans ve organizasyonda yönetim, liderlik, motivasyon, satış ve pazarlama üzerine seminerler vermiştir. Özellikle "Kişisel Bütünlük Olmadan, Şirket Bütünlüğü Olmaz" başlıklı vermiş olduğu eğitimler ve seminerler on binlerce kişi tarafından izlenmiştir. Eğitimlerinde önemle vurguladığı konuların başında bireysel bütünlük yer almaktadır. Geliştirmiş olduğu '7 Saniyede Etkileme ve 7 Dakikada Evet Alma Sanatı', 'Bütünsel Pazarlama', 'İntegral Liderlik', ' Fast&Fasting Leadership', ‘Leadership Live’ eğitimleri ile farklı bir bakış açısı kazandırmıştır.
İş dünyası ile içsel hayatın birbirinden ayrı olmadığını ve iş dünyasındaki başarının içsel oluşumla geldiğine inandığı için 2014 yılında Live Consulting & Academy'yi kurarak bu yönde yepyeni eğitim ve öğrenme metotları geliştirerek ülkemizin ihtiyacı olan içsel ve dışsal oluşumunu sağlamış başarılı liderler ve iş insanları yetiştirecek bir misyonla çalışmaktadır.
Sinan Ergin 2012 yılında ‘Medici’ nişanına layık görülmüştür. Best-Seller '? Neden' ve 'Nedensiz' kitaplarının yazarıdır.
İş dünyası ile içsel hayatın birbirinden ayrı olmadığını ve iş dünyasındaki başarının içsel oluşumla geldiğine inandığı için 2014 yılında Live Consulting & Academy'yi kurarak bu yönde yepyeni eğitim ve öğrenme metotları geliştirerek ülkemizin ihtiyacı olan içsel ve dışsal oluşumunu sağlamış başarılı liderler ve iş insanları yetiştirecek bir misyonla çalışmaktadır.
Sinan Ergin 2012 yılında ‘Medici’ nişanına layık görülmüştür. Best-Seller '? Neden' ve 'Nedensiz' kitaplarının yazarıdır.
Bir Başarı Hikayesi / Türk İş Kadını ve Lider ' Leyla ALATON '
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)